18 Nisan 2014 Cuma

Kozmetik Dünyasının Kozmotları

Hepimizin sabah uyandığında takip ettiği bir rutini var ve ben bugün size kozmetik rutinimden bahsedeceğim. Bu rutine ve içindeki ürünlere kısaca "kozmot" adını verdim. Elbette ki bu adlandırma tamamen yaratıcı zekamın bir ürünü olup hiçbir anlam ifade etmemektedir :)

Genelde makyaj yapmaya çok üşensemde temelde hem cilt sağlığı hem de cilt kuruluğum sebebiyle bazı temel rutinleri uygulamak zorunda hissediyorum. Cilt derken yüzümden bahsettiğimi belirtmem gerek...Ayrıca işe gitmesem bunlardan sadece ilk iki adımı ve son iki adamı yapardım herhalde :)



Sabahları ve akşamları yatarken nemlendirici La Roche Posay Toleriane Fluid   kozmotunu kullanıyorum ve çok memnunum özellikle alın ve yanak bölgesi kuruluğuna çok iyi geldiğini söyleyebilirim.


Nemlendirici sonrasında yüzümdeki sivilce vb başka izlerin kalıcı olmaması için mutlaka güneş koruyucu sürüyorum. Yaz-kış güneş koruyucu sürmeden asla dışarı çıkmıyorum. Çünkü bilgisayarın ekranından yansıyan ışıktan tutunda florans lambalardan yansıyan ışığa kadar birçok ışık cildimizdeki izlerin kalıcılaşmasında rol oynuyor. O sebeple kışın güneş yok diye güneş koruyucuyu sürmemezlik etmiyorum. Yaklaşık 3 yıldır aynı kozmotu  (Avene Emulsion Spf50 50 ml)  kullanıyorum ve çok memnunum. Normalde Dermatologlar güneş koruyucuyu gün içinde öğle vakitlerinde en az bir kez daha kullanmayı öneriyorlar ama benim bunun için ne vaktim ne de enerjim oluyor. Sabah ne sürdüysem onunla akşamı ediyorum :)



Güneş koruyucudan sonra her gün olmamakla birlikte, yüzümde iyileşmek üzere olan kapatmak istediğim bir sivilce vb varsa veya sabahki ruh halim o gün "fondöten sürmeliyim" mesajını evrene yollamışsa fondöten (The Body Shop Nemlendirici Fondöten SFF 15) kullanıyorum. Fondöteni de özellikle nemlendiricili seçtim çünkü gün içinde tekrar nemlendirici krem sürmediğimden midir nedir yüzüm çok kuruyor. Fondöten cildin havasız kalmasına sebep oluyor teorisine katılmakla birlikte, onsuz da olmuyor ki diyorum. İyileşme aşamasındaki kırmızı sivilcikler beyaz tenli olduğum için çok göze batıyor ve onların kızarıklıklarını bir nebze olsun hafiflettiği için fondötenin bazen mucizevi bir kozmot olduğunu düşünüyorum. 



Sonra hafif bir göz makyajı yapıyorum. dumanlı göz makyajını oldum olası pek severim. Hergün dumanlı göz olmasam da göz kalemi mutlaka sürerim. Göz kaleminde benim için en önemli kriter gün içinde dağılıp yavşamaması ve akşam yüzümü yıkadığımda çıkmamak için direnmemesi. Sol tarafta resmini görmüş olduğunuz kalemler (Physicians Formula Shimmer Strips Smoky Eyes) bu anlamda tatminkar olmakla birlikte içinde siyahın yanı sıra gri tonlarında da iki farklı kalem olduğun için smoky eyes olayında çok kullanışlı.







Smoky eyes ile rimeli aynı anda çok fazla uygulamıyorum. Bazen sadece bir kalem ve rimel sürüyorum. Rimel olarak ise yine bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine alıp çok memnun kaldığım L'oreal Volume Million Lashes Masakara'yı kullanıyorum. Çabuk kuruduğu ve kolay sürüldüğü için yine tercih sebebi bir kozmottur kendisi.










Şeftali tonlarında allıkları çok severim, varla yok arası görünür ama aynı zamanda yüze renk verir. Uzun zamandır kullandığım Inglot Face Blush'a (29 numara) hacmi küçük olduğu için ön yargılı yaklaşmış ama sonra kullandıkça tek fırça ile ne kadar renk verdiğini görünce mutlu olmuştum. Ayrıca gün içindeki kalıcılığı da kalbimi fetheden bir diğer özelliği. Hacmi küçük ama işlevi büyük bir kozmot kendisi.
Arada bir hadi bugün rujda sürüyüm dediğim zamanlarda da yine Inglotun rujlarından 145 numarayı kullanıyorum.




Allahtan makyaj yapmaya üşeniyorum dimi :) Bir de üşenmesem neler yaparmışım, bu saydıklarımdan hepsini her gün yapamıyorum zaten (nemlendirici ve güneş koruyucu dışında). Güney erken kalkmışsa banyo da vakit geçirmek çok zor oluyor benim için, zira son günlerde kendisi klozet kapağını açıp içine bakmaya merak salmış durumda...


Akşam eve gelince ilk işim yüzümü temizlemek oluyor. Önce Bioderma Sensibio H2O 500ml ile yüzümü ve göz makyajımı siliyorum. Bu kozmotu tercihimdeki en önemli neden ise yine hem yüz hem göz temizliğinde kullanılıyor olması. Sonrasında suya sabuna dokunmadan temizlik mi olur şiarıyla yüzümü yıkıyorum. Hem ferahlamak için hem de Güneyle öpüşme, cilveleşme ve fingirdeşme vaktimizi başlamış oluyor.


Yüzümü de yine uzun yıllardır, kalan göz makyajı kırıntılarının da çıkmasında büyük katkısı olan Bioderma Sebium Foaming Gel 500ml kozmotu ile yıkıyorum. Sonrasında yüzüme hiç birşey sürmüyorum. İtiraf ediyorum tonik vs kullanan insanlardan olamadım ben ! O kadar sabırlı ve zamanı olan bir insan değilim, bu Güney doğmadan önce de böyleydi :)


Akşam yatarken yine nemlendiricimi sürüp yatıyorum, tabi uykusuzluktan gözüm kapanmayacak durumda ise :) İşte böyle...kozmotlarla aramdaki tüm ilişki budur sevgili okuyucu...







0 yorum:

 

TRİŞKADAN NAĞMELER Copyright © 2012 Design by Ipietoon Blogger Template